aynadaki gıcık yabancı
üç kuruşluk keyfini kaçırıp duruyordu
banknotları sayan aynadaki gıcık yabancı…
alaca karanlıkta gökyüzünde süzülüyordu
uçan süpürgesi ile ak sakallı masalcı…
ince hesaplarla hayatın denklemini çözüyordu
antik çağdan beri bir matematik ustası…
kartalların arasında kalmış serçe sığınıyordu
aşkı merhem yaptığında kapanmaz yarası…
doğa lanetlenmiş yeşil elbisesini giyiyordu
ak bir gelinlik dikerken çulsuz terzi yamağı…
mesafe tanımayan aşıklar birbirine tapıyordu
yücelere çıkardıklarında eşsiz sevgi ilahını…
bilimsel bir dedikodu ile terk ediyordu
bir divane, hurafeler mahallesindeki dergahını…
ışık insanı durmadan sorguluyordu
kitaptan taşan güneşli günlerin çığlığını…
bir haber sunucusu utanmadan uyutuyordu
ekran karşısında büyülenen insanları…
kuşkucu beyinleri yaşarken öldürüyordu
okullardaki ezberci eğitimin paralı uşakları…
maaşlı eylemciler protesto ediyordu
halkın hükümetinin eşitlikçi politikasını…
sersem martılar ordusu istilaya hazırlanıyordu
gözüne kestirdikleri yalnız simitçinin tablasını…
anarşist şiirsever bayrağını dalgalandırıyordu
nefessiz koşarken kızıl özgürlük yılkısı…
✔ küsuratsız pi