bakışına inşa ettiğim ülke her bakışında düşlerimin kapıları aralanıyor kendimi geride bırakıp senin topraklarına ayak basıyorum gözlerin sevdalı bir deryanın ortasında yükselen dağ sana ulaşmak için sözcüklerimin paçalarını sıvıyorum içtenliğini hissedince ıslanmamak mümkün mü düşüncelerim senin sevda kadehinden taşıyor
şeker dağıtan sokaklar
şeker dağıtan sokaklar insan kendisi ile baş başa kaldığında biriktirdiği gürültülerden uzaklaşır sonradan vazgeçse bile nice kararlar alır göremediği baharlara sözler verir saksıların kalbini kırmaya ant içer çiçekleri caddelerde koşarken düşler tüm kasıntı sınırları kaldırır ortak bir
kızıl tüy
kızıl tüy seni uzaklarda gördüm sığındığım topraklar yağmalandığında [ormanların cümlelerini taşıyordun doğanın katili olanlara] soruların ve öfken dörtnala yetişti para ve altın peşinde koşanlara [kurtarmak istedin nehirlerin şarkılarını balıkların sırlarını] miras bırakacağın kültürü anlamazdı ucuza