sen oluyorum dinsin diyorum dinmiyor biliyorum zelzele olup sarsılıyor aralıksız seni hatırlamalar… geveze şarkılarım susuyor sahipsiz sözlerim yıkılıyor derin anlamlarda boğuluyorum… görsün diyorum görüyor biliyorum körebe olup oynuyorum seni görmeyen zamanla… yalnızlaşan dallarım kırılıyor sensizleşen yapraklarım dökülüyor ıssız
üç, iki, bir, sonsuz
üç, iki, bir, sonsuz başlasın izlenmemiş filmin dışladığı okunmamış kitabın küstüğü kendi kaderini yazan şiirin isyanı üç, iki, bir, sonsuz… yıktım yalınlığımı kuşatan gösterişli şehrin duvarlarını… dağıttım adımlarımı sayan gammazcı sosyete bulvarlarını… buldum içimi ısıtan güneşe tutunmuş aşkın dergahını…
kendini arayan
pos bıyıklı gerçek
pos bıyıklı gerçek köse fedailerle güne tutundu berber güneşi doğurduğunda… masallar kendini avutuyordu anılar beşiğinin kucağında… mutludur hatalarının tek hamalı yokuşta taşır, kırbacını sırtında… reyhan kokan kayığın bahçıvanı pinti gibi toplar kendini sularda… satılık diller var mitralyöz
ikinci evini alan sokak kedisi
ikinci evini alan sokak kedisi sessizlik deryasında çırpınıyor kendini geçmişinde yitirmiş can… derin pişmanlıklara batıp, çıkıyor sonra şiir olup yüzüyor zaman… güz çığlığıyla anlam buluyor kış döküyor gözyaşını masalında ağaç… periler sarkıyor dallardan, ıslanmış dilek ağacında dua ediyor