öylesine sılasına hasret bir nefes geldi derinlerden. anlattı; olmuşu, ölmüşü, bitmiş olanı. sonra, olacağı konuştu; güneşin dergâhındaki yoldaşlarından bahsetti. Sabaha kadar kapanmadı gözleri; bir şiirin pususuna yatmış şair gibi kitabını tamamladı. sorsalardı derdin neydi de bunca zahmete girdin
pos bıyıklı gerçek
pos bıyıklı gerçek köse fedailerle güne tutundu berber güneşi doğurduğunda… masallar kendini avutuyordu anılar beşiğinin kucağında… mutludur hatalarının tek hamalı yokuşta taşır, kırbacını sırtında… reyhan kokan kayığın bahçıvanı pinti gibi toplar kendini sularda… satılık diller var mitralyöz
ikinci evini alan sokak kedisi
ikinci evini alan sokak kedisi sessizlik deryasında çırpınıyor kendini geçmişinde yitirmiş can… derin pişmanlıklara batıp, çıkıyor sonra şiir olup yüzüyor zaman… güz çığlığıyla anlam buluyor kış döküyor gözyaşını masalında ağaç… periler sarkıyor dallardan, ıslanmış dilek ağacında dua ediyor