sabahın körü

(telefonunuzu yan çevirerek okuyunuz)   sabahın körü   düşü olmayan da uyanıyordu ulak olan suyu avuçlayarak kirli işlere bulaşmış gerçekleri                 umarsızca yüzünün coğrafyasına saçıyordu…   amacı olmadan adımlayarak yolları aynı gündüzü binlerce

:: paylaş ::

çeyrek aklımla

çeyrek aklımla   yuvasından düşen yavru umuttum düştükçe kendimi kendimle avuttum tutunacak dal bulamasam da dünden miras kalan çeyrek aklımla dertlerin en güzeline tutuldum…   tatavanın tavasında pişmemiş sözcüktüm dilden dile düştüm de oracıkta öldüm samimiyetsiz sohbetlerle gömdüler ama anlam

:: paylaş ::

imgemsin

imgemsin   hasret rüzgârları getirir kokunu şiirden baharları yaratan eşsiz çiçeğimsin kucağını açar dağlarımın doruğu kavuşmayı bıkmadan anlatan imgemsin…   ayaklarıma takılır saçtığın sözcükler karanlık cümlelerde açan güneşimsin dalı kırık olsa da kanatlanır gülüşler asık suratlı ormanı kuşatan imgemsin…  

:: paylaş ::

sakın kimseler bilmesin

sakın kimseler bilmesin   ışığını kaybetmiş yetim gündüzüm güneşimi ararım dağların arkasında karanlığın sebebi benim, üzgünüm yaralı ormanları sardım asi kıvılcımla söz ver bana, sakın kimseler bilmesin…   sudan sebeplerin çatlamış toprağıyım nefret tohumu susuz bırakır beni cennetteki evsizlerin çile

:: paylaş ::

hasretin boş bavulu

  hasretin boş bavulu   nelere sığındım uyandım durdum şiir tarlalarında neler sığdırdım            akıp giden seneler ırmağına… az kaldı canevimin sultanı sen kutsadığım imgemsin seninle yıkacağım               özlemin saltanatını şafakta…   hayatın duvarsız okulunda düşe kalka yürüyen           umut

:: paylaş ::

şairin vasiyetnamesi

şairin vasiyetnamesi   bir omzumda yangın meleği diğer omzumda sel meleği çıkıyorum sabır yokuşundan doğuştan seviyorum galiba çelişkiyi…   kendim ettim, kendim buldum diyorum ne de çok doyumsuzum doğanın dilini anlasaydım eğer çoktan tok kalkmıştım sofradan, biliyorum…   kendimi kendime

:: paylaş ::

taşamayan bardak

taşamayan bardak   mahallesini yitirmiş çocuklar gibi terini biriktirmiş yenilgiler gibi avazıyla sokağı tokatlayan anneler gibi akşam yemeğini düşleyen babalar gibi gibi gibi gibi gibi her gelen dize sakisi döktü de içini minnacık bile olsa ıslatamadılar şiiri…   inanmadığımda taşamayan

:: paylaş ::