yaralı cümleler

yaralı cümleler   yaralı cümlelerim ile sardım yalnızlığımın kuytusundaki sahipsiz hikâyeyi…   sürekli kendi kıyıma vurdum içsel yolculuğumdaki yol arkadaşımı avuturken…   kara sakallı bilgeler yurduna uğradım ayık düşüme bakıp gerçek gömüyü bulduğumda…   derdimi anlatırken çok kanadım gülden cümlelere

:: paylaş ::

çıplak

çıplak   utangaç sözcüklere sığınıp çıplak gerçeklerden utanma…   at sırtındaki asırlık yükü soyun cesaretin ayazında…   kendinle yüzleşmek kolay değil kirli çamaşırlarını kar suyuyla yıka…   ayak izlerini durmadan takip et yakala ve sarıl sana ait ne varsa…  

:: paylaş ::

hoş geldin

hoş geldin hoş geldin merhabasız yağmurum… kentin suçlarına dağların sırlarına ortak olanım… saçlarımdan damla damla akarken ağarır suspus derbeder yanım… büyük bir gümbürtüyle yıkılır göğüs kafesimde bencilleşen ülke… hoş geldin umarsız çocukluğum… oyunlarımın senaryolarıyla oyuncak sepetinde yitirdiğim anılarım… dedikodular bulvarında

:: paylaş ::

düpedüz şiir

(düpe)düz şiir   horozunu kesmiş bir şehrin sessizliğinde uyanıyor beni var eden kızıl düşüm çocukluk anılarım ayağıma dolaşıyor boyum uzuyor bir anda, musluğa yetişiyorum akıtıyorum içimde büyüttüğüm nehri kayboluyorum anlam yüklediğim sularda kayık mı evet bir kayık var yakınımda biniyorum

:: paylaş ::

mıh

mıh   arkamda alacaklı defteriyle koşturup durur esnaf çırağı geçmişim   önümde sarkan dallarıyla sarıp sarmalar umut ağacı geleceğim   ben yırtık zamanı diken işini bilenlerin topraklarında mülteci kör terzi   gezinirim gündüzün düşünde dokunurum sevdanın duvarlarına elimde yerçekimine direnen

:: paylaş ::

uykusunu arayan gece

uykusunu arayan gece   biter gündüzün emanet saatleri yeşertir kuru, gölgesiz gerçekleri…   başucumda ağırlarım her acıyı izlerim anılar kentinin yangınını…   darağacında tatava yapmayandım gevezeliğimi yapraklarla sakladım…   sus diyor, ölüm döşeğindeki dede saçarım sırlarımı delik cümlelerle…   karanlıktan

:: paylaş ::