kı(s)sa bir ağaç tutuştuğunda ormandaki diğer ağaçları sayma derbeder bir rüzgâra sığınırsan en çok o yakar unutma… ✔ küsuratsız pi
yol dizelerinin musahibi
yol dizelerinin musahibi ağzından düşürüyordu izmaritleşen sözleri dumanı tepesinde dağ gibi gidiyordu geçmişini getiren yola dalgın dalgın bakınca acılarının derinliğindeki mekâna ulaşıyordu tükürüğünde boğulan rüzgârın çırpınışlarıydı o anlam veremedikçe kasırganın şarkısını söylüyordu yol uzadıkça geride bıraktığı enkaza bakamıyordu
kaygı kayığı
kaygı kayığı karanlık denizin ortasındaydı ama nereye baksa lebideryaydı bir parça güvene tutunmuştu kendini kıyıdan kıyıya vurmuştu dalgalar gözlerinde taşıyordu hesaplaşmalar beynine mekân kurmuştu ya göktaşı düşseydi ya yertüyü havalansaydı tutunacak dal bulamadı kendi ormanına sığındı limanları yakalı
çaçaron çeroki
başlığı olmaz
başaklar da sararacak ama
toz toprak çamur
dalganı geç
kızıl tüy
kızıl tüy seni uzaklarda gördüm sığındığım topraklar yağmalandığında [ormanların cümlelerini taşıyordun doğanın katili olanlara] soruların ve öfken dörtnala yetişti para ve altın peşinde koşanlara [kurtarmak istedin nehirlerin şarkılarını balıkların sırlarını] miras bırakacağın kültürü anlamazdı ucuza satılan kapitalist oyuncakları
mevzuyu sokak biliyor
mevzuyu sokak biliyor elinde sıcaktan terlemiş kahve fincanı ile gecenin tül perdesini araladı dedektiflik yapan dolunay aydınlatıyordu acemi dizelerin hatalarını… çevresi ona acımasız şair diyordu kibirli dizeleri kapı dışarı ediyordu uslandıklarında imge yetimhanesinde beş parasız işe alıyordu… mafyalığa özenmiş