toz, toprak, çamur
1- toz
fikirlerim savrulup durdu
esen yellerin dedikodularıyla
tutunduğum dallar suspustu
şarkılarımı söylerken sabrın ıslığıyla
bir araya gelmem o kadar zordu
birçok yerde olmanın inkârıyla
[gerçekleri uyuturken suyun kitabı
henüz olgunlaşmadı düşlerimin türabı]
2- toprak
kendim ile verdiğim cenkten çıkamadım
terbiye dedikleri dehşete hep sarıldım
tüm cihanın vicdan yükünü arı ile taşıdım
gittiğim yoldan daha çok ilk adımda kayboldum
bencilin gömütünde dua çiçeğiydim, soldum
gök ağacının duldasında güneşin gömüsünü buldum
[gerçekleri uyuturken suyun kitabı
henüz olgunlaşmadı düşlerimin türabı]
3- çamur
onca kurak geçen yıldan sonra
yağmurumla geldim ışık saçan kapına
tozdaki savrukluğu anladım
topraktaki bilgeliği kavradım
çamurla başladım heykelimi inşaya
dönüştüm anlam satan tüccara
her kazancımı bölüştüm ustamla
[gerçekleri uyuturken suyun kitabı
henüz olgunlaşmadı düşlerimin türabı]
✔ küsuratsız pi