bunu saymayalım

 

kibirli binaların uzun boylu gölgelerinde büyüttüm

güneşi küçümseyen kente direnen çocukluğumu

ışıktan cümlelerimi topladım hasret ağacının dallarından

karanlık sokaklardan ıslığımdaki orduyla geçerken

 

haksızlıklar ile bileylenen bakışlarım da keskinleşti

artık uzaklardan gelecek kurtarıcıyı beklemiyordum

kendi sığ dünyalarında boğulan canları gördüm

paylaşarak çoğalmanın cennet olduğunu bilemediler

 

kızıl şafakta dörtnala gelen dizelerin sesleriyle

uyandırmaya çalıştım sevda kaçağı miskinlerini

sevginin varlığını bilen aşk tapınağına uğrardı

binbir dilde de olsa dualarıyla anlaşırlardı

 

ama dalı kırılan ağacın haykırışlarını duymadım

keyfimin kâhyası ile ormanları dolaşırken

ayaklarımın altında ezilen yaprakları önemsemedim

bunu saymayalım, bir daha gelmeliyim cihana

 

✔ küsuratsız pi

kusuratsiz.pi

bunu saymayalım
:: paylaş ::
Etiketlendi:                 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir