yol dizelerinin musahibi

yol dizelerinin musahibi   ağzından düşürüyordu izmaritleşen sözleri dumanı tepesinde dağ gibi gidiyordu geçmişini getiren yola dalgın dalgın bakınca acılarının derinliğindeki mekâna ulaşıyordu   tükürüğünde boğulan rüzgârın çırpınışlarıydı o anlam veremedikçe kasırganın şarkısını söylüyordu yol uzadıkça geride bıraktığı enkaza bakamıyordu

:: paylaş ::

kaygı kayığı

kaygı kayığı   karanlık denizin ortasındaydı ama nereye baksa lebideryaydı bir parça güvene tutunmuştu kendini kıyıdan kıyıya vurmuştu dalgalar gözlerinde taşıyordu hesaplaşmalar beynine mekân kurmuştu ya göktaşı düşseydi ya yertüyü havalansaydı tutunacak dal bulamadı kendi ormanına sığındı   limanları yakalı

:: paylaş ::

kızıl tüy

kızıl tüy   seni uzaklarda gördüm sığındığım topraklar yağmalandığında [ormanların cümlelerini taşıyordun doğanın katili olanlara] soruların ve öfken dörtnala yetişti para ve altın peşinde koşanlara [kurtarmak istedin nehirlerin şarkılarını balıkların sırlarını] miras bırakacağın kültürü anlamazdı ucuza satılan kapitalist oyuncakları  

:: paylaş ::

mevzuyu sokak biliyor

mevzuyu sokak biliyor   elinde sıcaktan terlemiş kahve fincanı ile gecenin tül perdesini araladı dedektiflik yapan dolunay aydınlatıyordu acemi dizelerin hatalarını… çevresi ona acımasız şair diyordu kibirli dizeleri kapı dışarı ediyordu uslandıklarında imge yetimhanesinde beş parasız işe alıyordu… mafyalığa özenmiş

:: paylaş ::